
İstanbul Üniversitesi psikoloji bölümünden yüksek onur derecesi ile mezun olmuştur. Yüksek lisans klinik eğitimini başarı bursuyla yerleştiği Acıbadem Üniversitesi’nde tamamlamış ve yaşlılık döneminde yalnızlık üzerine yürüttüğü teziyle uzmanlığını almıştır. Yüksek lisans eğitimi boyunca Tübitak yurt içi yüksek lisans başarı bursuyla desteklenmiştir.
Uzun dönemli 1 yıllık klinik stajı süresince Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde kadın ve erkek yataklı psikoz ve Amatem servislerinde stajyer psikolog olarak çalışmıştır. Bu süre zarfında vizitlere, hastalarla yürütülen grup sanat terapilerine, hasta yakını görüşmelerine katılım göstermiş ve klinik görüşmeler yürütmüştür.
Rorschach ve Projektif Testler Derneği bünyesinde verilen ve 2 yıl süren Rorschach Mürekkep Lekesi ve Tematik Algı Testi eğitimlerini tamamlamıştır ve projektif test uygulayıcısıdır.
Bireysel psikanaliz sürecinde olup yetişkinlerle psikanalitik yönelimli olarak çalışmakta ve Uluslararası Psikanaliz Birliği (IPA) üyesi bir psikanalist ile bireysel süpervizyon çalışmalarına devam etmektedir.
Çalışma alanlarından bazıları: Depresyon, kaygı bozuklukları (kaygı, panik atak, fobiler), kayıp ve yas, kişiler arası problemler ve ilişkisel sorunlar, kişilik bozuklukları, öfke kontrolu, psikosomatik rahatsızlıklar, travma sonrası stres bozukluğu, yeme bozuklukları vb.
Psikanalitik terapi, davranışlarımızın ve psikolojik sorunlarımızın kökeninde geçmişte, özellikle de erken çocukluk döneminde yaşadığımız zorlu deneyimlerin yattığı kabulüne dayanır. Halk ağzında "çocukluğa inmek" diye bilinen yaklaşımın bilimsel bir zemindeki karşılığıdır. Bu yaklaşıma göre yaşadığımız fakat yeterince işlemleyemediğimiz her zorlayıcı yaşantı bastırılır ve iç dünyamızdaki varlığını ve üzerimizdeki etkisini sürdürür.
Bu terapi yönteminde amaç kişinin bilinçdışındaki bu bastırılmış duygu ve yaşantılarının, terapi sürecinde ortaya çıkarılması ve anlamlandırılmasıdır. Bu sayede kişiye yük olan meseleler söze dökülüp işlemlenebilir ve bu meselelerin yarattığı şikayetler (kaygı bozuklukları,fobiler, bağımlılıklar, psikosomatik rahatsızlıklar vb) ortadan kalkabilir.
Terapist, danışanın kendisiyle tanışmak ve iç dünyasını anlamak için çıktığı bu yolculukta bir eşlikçi rolü üstlenir.
Psikanalitik terapide danışandan aklına gelen tüm düşünce ve duyguları çekinmeden, filtrelemeden ve sansürlemeden terapist ile paylaşması beklenir. Terapist ise yargılamadan ve tavsiyeler vermeden dinleyen, güvenli bir ortam sunan ve yorumlarıyla danışanının göremediği noktaları işaret eden bir konumdadır. Bu şekilde, danışanın bilinçdışına bastırdığı için farkında olmadığı şeylerle ilgili farkındalık kazanması ve geçmişte yaşananların bugününü nasıl etkilediğini kavraması mümkünleşir.
Psikanalitik terapi, 45 dakika süren ve haftada 1 veya 2 sıklıkla yürütülen seanslarla ilerler. Bu terapi yaklaşımı, sadece semptomları yok etmek yerine semptomları oluşturan ruhsal dinamikleri ve kök nedenleri de ortadan kaldırmayı hedeflediği için psikanalitik terapinin uzun süreli bir süreç olduğu söylenebilir.
William Faulkner
sulearslanarpaci@gmail.com (+90) 506 157 39 79 Ataşehir/İstanbul
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.